GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME-KAMU GÖREVLİSİNE GÖREVİNDEN DOLAYI HAKARET-MÜŞTEKİ POLİS MEMURLARININ OLAY TARİHİ İTİBARİYLE GÖREV BELGELERİNİN GETİRTİLMESİ GEREKTİĞİ-“SİZİ KODESE ATTIRACAĞIM” ŞEKLİNDEKİ SÖZLERİN YASAL ŞİKAYET HAKKINI KULLANMA KASTIYLA SARF EDİLDİĞİ-DİRENME SUÇUNUN YASAL UNSURLARININ OLUŞMADIĞI- SANIK, MÜŞTEKİ POLİS MEMURLARI VE TUTANAK TANIKLARININ DURUŞMAYA CELBİ İLE BEYANLARI ALINARAK SANIĞIN MÜŞTEKİ POLİS MEMURLARINI ENGELLEMEK AMACIYLA İTTİRİP İTTİRMEDİĞİ İLE EYLEMİNİN CEBİR BOYUTUNA ULAŞIP ULAŞMADIĞININ AYRINTILI BİR ŞEKİLDE TESPİT EDİLİP TARTIŞILMASI GEREKTİĞİ- SANIĞIN HAKARET EYLEMİNİ HASTANE İÇERİSİNDE HANGİ ALANDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİN ALENİYET UNSURU BAKIMINDAN TARTIŞILMAMASI-BOZMA

T.C.

SAKARYA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

8. CEZA DAİRESİ

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

 

Esas No           : 2022/1377 Esas       

Karar No         : 2022/1925

 

İNCELENEN KARARIN;

MAHKEMESİ   : Sakarya 10. Asliye Ceza Mahkemesi

TARİHİ             : 24/02/2022

NUMARASI     : 2020/291 (E) ve 2022/135 (K)

MÜŞTEKİ         :

KATILAN          :

SANIK              :

MÜDAFİİ         : Av. Merve Adıyaman

SUÇLAR           : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, Görevi yaptırmamak için direnme, Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret

SUÇ TARİHİ      : 20/09/2019

HÜKÜM           : Mahkumiyet (Sanık hakkında atılı suçlardan ayrı ayrı)

İSTİNAF BAŞVURUSUNDA

BULUNAN / TARİH: Sanık müdafi, 24/02/2022

 

İlk derece mahkemesince verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulmakla, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

İstinaf başvurusunun reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Yargıtay 4. CD'nin  2020/2109 Esas 2022/22079 Karar sayılı ve benzer kararları gözetilerek; sanığın üzerine atılı suçlar bakımından, müşteki polis memurlarının olay tarihinde görevli olup olmadıkları, izinli yada raporlu olup olmadıkları ilgili kurumdan sorularak görevli olduklarına ilişkin görev belgesi getirtilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde  kurulması

 

Yargıtay 4. CD'nin 2020/13224 Esas 2021/10091 Karar sayılı ve benzer kararları gözetilerek, sanığın üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçu bakımından, 5237 sayılı TCK'nun 265.maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanığın olay günü saat 01:45 sıralarında açık olmaması gereken iş yerinin açık olması nedeniyle hakkında tutanak düzenleyen müşteki polis memurlarının tutanağı imzalamasını istedikleri sırada tutanağı yırtıp akabinde işlem yapmak isteyen görevli polis memuru müştekilere "siktirin gidin", "hepinizin amına koyayım, orospu çocuğusunuz" ve "ben de sizi o kodese tıkacağım" diyerek müştekilerden birini ittirdiği ve sair tehditte bulunarak müşteki polis memurlarına direndiği iddia edilen eyleminde, sanığın "ben sizi kodese attıracağım" şeklindeki sözlerinin Yargıtay 5. CD'nin 2013/8746 Esas 2014/11476 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere yasal şikayet hakkını kullanma kastıyla sarf edildiği ve direnme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, iddianamede sanığın müştekilerden birini ittirdiğinin belirtildiği, dosyada mevcut kolluk görevlilerince düzenlenen 20/09/2019 tarihli olay yeri tutanağında "biz görevlileri ittirmiş, şahsın aşırı alkollü olduğu için sakin olması konusunda defaatle ikaz edilmesine rağmen biz görevlileri ittirmeye devam etmiş" şeklinde belirtilmesi karşısında sanık, müşteki polis memurları ve tutanak tanıklarının duruşmaya celbi ile beyanları alınarak sanığın müşteki polis memurlarını engellemek amacıyla ittirip ittirmediği, ittirmiş ise ne şekilde ittirdiği ve ittirme eyleminin cebir boyutuna ulaşıp ulaşmadığının ayrıntılı bir şekilde tespit edilip tartışılması ile tüm dosya kapsamındaki deliller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile sanığın müşteki polis memurlarına "sizi kodese attıracağım" şeklinde söz söylemek suretiyle direndiği şeklindeki hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

 

 Yargıtay 4. CD'nin 2020/24527 Esas 2022/20992 Karar sayılı ve benzer kararları gözetilerek; sanığın hakaret eylemini hastane içerisinde hangi alanda gerçekleştirdiği ve aleni bir yerlerden olup olmadığı belirlenip hakaret suçunda aleniyet unsurunun oluşup oluşmadığı tartışılarak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 125/4 maddesinin değerlendirilmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

 

Somut olayda sanığın müşteki polis memurlarına önce dükkanın bulunduğu yerde "siktirin gidin" şeklinde sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, daha sonra işlemler için götürüldüğü hastanede de "hepinizin amına koyayım, orospu çocuğusunuz" şeklinde sinkaflı sözlerle hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın eylemini müşteki polis memurlarına karşı bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla gerçekleştirdiği böylelikle eyleminin teselsül ettiği gözetilerek sanık hakkında teselsül hükümlerinin uygulanması sırasında hükümde 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin 1. fıkrasının yanında 2. fıkrasının da gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

 

Sanık hakkında hakaret suçundan hükmolunan netice 1 yıl 15 gün hapis cezasının süresi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 50. maddesinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı gözetilmeksizin, "Sanığın sabıkasında daha önce kasten suça yönelik ve üç aydan fazla hapis cezasını gerektirir kaydı bulunduğundan ve suça meyilli kişiliği gözönünde bulundurularak bir daha suç işlemeyeceğine yönelik olumlu kanaat oluşmadığından" şeklindeki hatalı gerekçe ile TCK'nun 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,

 

Usul ve yasaya aykırı olup, sanık müdafinin istinaf başvurusu bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5271 sayılı CMK'nun 289/1 ve 280/1-e maddeleri uyarınca BOZULMASINA,

5271 sayılı CMK'nun 283/1 maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

Dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece  mahkemesine gönderilmesine,

5271 sayılı CMK'nun 286/2. maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 07/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

Başkan

Üye

Üye

Katip

Diğer Kararlar