İHTİYATİ HACİZ-HUSUMET- HARİCİ TAŞINMAZ SATIŞ SÖZLEŞMESİ-DAVALIYLA YAPILAN SÖZLEŞMENİN DAVA DIŞI ŞİRKET İLE YAPILAN SÖZLEŞMEYLE AYNI İÇERİKTE OLDUĞU-ŞİRKET SAHİBİNİN DAVALI OLDUĞU-DAVALININ DAVACIYA ŞAHSEN İHTARNAME ÇEKTİĞİ-ÖDEMELERİN DAVALININ ŞAHSİ HESABINA YAPILDIĞI- YAKLAŞIK İSPAT KOŞULUNUN VE İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KABULÜNE İLİŞKİN DİĞER YASAL KOŞULLARIN OLUŞTUĞU
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/306
KARAR NO : 2023/390
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
ARA KARAR TARİHİ : 04/01/2023
NUMARASI : 2022/655 Esas
İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASINA
İLİŞKİN ARA KARARA
İTİRAZ EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. İBRAHİM ADIYAMAN
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz kararının itiraz üzerine kaldırılması kararının istinafı
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen ara karara yönelik, ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ara karara itiraz eden davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sözleşme kapsamında davacıya tapu teslimi yapılacak taşınmazların İli, İlçesi, Mahallesi, 1300 Ada, 13 Nol’u Parsel, A2 No’lu Bağımsız Bölüm (Yaklaşık Brüt 98,80 m2), A15 No’lu Bağımsız Bölüm (Yaklaşık Brüt 100,03 m2), A16 No’lu Bağımsız Bölüm (Yaklaşık Brüt 99,75 m2), B8 No’lu Bağımsız Bölüm (Yaklaşık Brüt 126,03 m2) taşınmazlar olduğunu, davacının anlaşma gereği edimini yerine getirmek için öncelikle adına kayıtlı taşınmazları … Gayrimenkul’e devre hazır olduğunu bildirdiğini, davalı ise “Zahmet etmemesini”, “tapuya gitmesine gerek olmadığını”, “kendisinin yardımcısı olan Ş. Ç’e alım-satım vekâletnamesi çıkarmasını”, “böylelikle işin kolaylıkla hallolacağını” söylediğini, bunun üzerine davacı Sakarya 4. Noterliği’nin 29/05/2018 tarihli 13367 Yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Vekaletname ile davalının yardımcısı Ş. Çİ.adına kayıtlı bahsi geçen üç parça tapunun alım satımı için vekil tayin ettiğini, sonradan edinilen bilgiye göre taşınmazları işbu vekaletname ile piyasa değerinin oldukça altında bir bedelle haraç-mezat satıldığını, anlaşma gereği davalının şahsi hesabına EFT yoluyla 29/05/2018 tarihinde 462.000,00 TL, 29/05/2018 tarihinde 23.000,00 Euro, 21/06/2018 tarihinde 6.975,00 Euro, 24/06/2018 tarihinde 5.000,00 Euro, 27/06/2018 tarihinde 3.000,00 Euro, 03/07/2018 tarihinde 5.097,24 TL, 06/07/2018 tarihinde 3.000,00 Euro,13/07/2018 tarihinde 2.000,00 Euro olarak ödeme yapıldığını, davalının teslim tarihi olan 01/11/2018’de davacıya devretmesi gereken bağımsız bölümleri (4 adet) teslim etmediğini, davacının birden çok kez çağrısına, ricasına rağmen çeşitli bahanelerle teslimden kaçındığını, en son, davacıya vermesi gereken “ofisleri bankaya ipotek verdiğini, ödeme yapamadığı için banka tarafından el konulduğunu, bu sebeple ofisleri teslim edemeyeceğini” söylediğini, hemen akabinde ise davacının kira geliri elde etmek istediğini ancak çok sayıda kiracı ile uğraşmak istemediğini bilen davalı, aynı projede zemin katta, köşe konumda bulunan ve 120 metrekare depo ve 237 metrekare bahçe kullanımı olan 230 metrekarelik bağımsız bölümü kendisine kendisine satabileceğini söylemiş ve yeni bir teklifte bulunduğunu, davacı taşınmazlarının ve ödemelerinin karşılığına ilave 1.000.000,00 TL ödeme karşılığında teklif edilen bağımsız ödemelerinin karşılığına ilave 1.000.000,00 TL ödeme karşılığında teklif edilen bağımsız bölümü almaya razı olduğunu ve yeni bir sözleşme akdedildiğini, bu yeni sözleşmeye göre İli, İlçesi, Mahallesi, 1300 Ada, 13 Nol’u Parsel (Yaklaşık Brüt 230,63 m2)de kain 120 metrekare depo alanı ve 237,53 metrekarelik bahçe kullanım alanlı taşınmaz olduğunu, davalı davacıya devretme vaadinde bulunduğu bu taşınmazı, açmaya hazırlandığı …. adlı işletmeye kiralayacağını, kira bedelinin 500.000,00 TL’ye karşılık gelen kısmının ise hesaptan düşüleceğini, kalan 500.000,00 TL’nin ise nakden davacı tarafından kendisine ödenmesini talep ettiğini, davacıya hiç devredilmeyen bu taşınmaz davalıya ait …. Gayrımenkul tarafından kiralanmış ve davalı yanca ……adlı işletme olarak kullanılmakta olduğunu, davacı adına kayıtlı olmayan, müvekkile hiç devredilmeyen bu dükkanla ilgili kira sözleşmesi, müvekkil taşınmazın malikiymiş gibi gösterilerek hile ile davalı tarafından tek ortağı ve yetkilisi olduğu …. Gayrimenkul Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti adına 1 Eylül 2019 başlangıç tarihli toplam Yıllık 240.000,00 TL olmak üzere beş yıl süreli kira sözleşmesi hazırlanmış ve davacıya imza ettirildiğini, 10/06/2019 tarihli sözleşme ile davacının ödemesi kararlaştırılan 500.000,00 TL’lik edim, davacının kendi hesabından ….Gayrimenkul yetkilisi E. K.’ın şahsi hesabına 30/05/2019 tarihinde 153.000,00 TL , 24/06/2019 tarihinde 5.000,00 Euro, 27/06/2019 tarihinde 3.000,00 Euro, 02/07/2019 tarihinde 2.996,00 Euro, 10/07/2019 tarihinde 44.923,63 Euro olarak ödendiğini, davacı üzerine düşen edimlerini bir kez daha süratle ve tam şekilde yerine getirmesine rağmen davalı bir kez daha çeşitli bahanelerle davacıyı oyalamaya başlamış, davalı kendisine verilmesi gereken taşınmazı bankaya ipotek verdiklerini, borcu ödeyemedikleri için taşınmaza banka tarafından el konulduğunu, bu haliyle taşınmazın devrinin mümkün olmadığını söylediğini, bunun üzerine Sakarya 3. İcra Dairesinin 2021/12774 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, davanın kabulünü, itirazın iptalini, %20'den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan(02/12/2022 tarihli ara karar) yargılama sonucunda;
"1-Talebin KABULÜ ile; 1.634.894,60 TL alacak miktarının % 20'si tutarındaki teminatın (nakit veya teminat mektubu) mahkeme veznesine depo edilmesi mukabilinde borçlu E.K.'ın menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişiler üzerindeki hak ve alacakları üzerine borca yetecek miktarla sınırlı kalmak kaydıyla İcra İflas Kanunu'nun 257. maddesi uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
2-Teminat yatırıldığında ihtiyati haciz kararının Sakarya 3. İcra Müdürlüğü 2021/9455 esas sayılı takip dosyası üzerinden uygulanmasına," karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan(03.01.2023 tarihli ara karar) yargılama sonucunda; "Davalı vekilinin itirazının kabulüne, ihtiyati haczin kaldırılmasına," karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ara karara itiraz eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacze ilişkin ara kararının itiraz üzerine kaldırılmasına ilişkin kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü eldeki dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğunu, işbu davada sebepsiz zenginleşen kişi ….. inşaat değil davalı olduğunu, icra dosyasında ödeme emrine konu davacı tarafından döviz ve türk lirası olarak taşınmaz alımına ilişkin yapılan ödemelerin tamamı şirket yetkilisinin şahsi hesabına yapıldığını, yapılan tüm sözleşmeler kanuni şartları haiz olmayan taşınmaz ön satış sözleşmesi olup kanunun aradığı geçerlilik şartını taşımadığından geçersiz olduğunu ve ….inşaat ile davacı arasında gerçek bir hukuki ilişki tesis edilmemiş olmasına ve tahkikat aşamasına geçilmemesine rağmen, bu durumun tahkikatta tespit edilmemesine rağmen mahkemenin doğrudan davanın esasına ilişkin yorum yaparak husumet yokluğundan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi hatalı olduğunu, geçersiz sözleşmelerden kaynaklanan taşınmaz alımına ilişkin yapılan ödemelerin tahsilinde sebepsiz zenginleşen kişi davacının muhatabıdır, bu kişi de davalı olduğunu, dosya içerisinde mevcut davalı yan tarafından davacıya gönderilen Sakarya 7. Noterliği 21291 yevmiye nolu ihtarnamede davalı yan davacıya edimlerin karşılıklı yerine getirilmesi ihtarda bulunmuş ve bu ihtarname …. inşaat adına değil davalı adına şahsen düzenlenmiştir. davalı şahsen ihtarda bulunduğunu, davalı şahsen davacıdan parayı tahsil etmiş, ancak ….. inş tarafından davacıya herhangi bir taşınmaz devri yapılmadığından, yapılan sözleşmeler de hukuki yaptırımı olmadığından, kendi hesabına sebepsiz zenginleşen davalı olduğunu, davalıya şirket yöneticisi olduğu için değil, kendi hesabına yapılan ve taşınmaz devri beklenirken karşılık bulamayan ödemeler nedeniyle sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle kendisine karşı icra takibi başlatıldığı açıkken, sırf şirket yöneticisine takip başlatılmış ve şirket yöneticiliği sıfatından dolayı ihtiyati haciz talep edilmiş gibi nitelendirilmesi hukuki olarak hatalı olduğunu, tahkikat aşamasına geçilmeden davanın esasına ilişkin bu tarz nitelendirmeler hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesi içeriğinden, davalının şirket yöneticisi olduğu için şirketin borçlarından da sorumlu olduğu, bu nedenle şirketin ödemesi gereken icra takibine konu bedelleri ödemesi gibi bir iddialarının olmadığını, aksine, davalı yan şirket adına geçersiz sözleşmeler yapmak suretiyle ancak kendi hesabına aldığı ödemelerle sebepsiz zenginleştiğini ve bu nedenle kendisine karşı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı, karşılıksız kalan ödemelerin tahsili amaçlı icra takibi başlatıldığını, yapılan ödemeler şirkete değil davalıya yapıldığından sebepsiz zenginleşen davalıdır. ayrıca ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin 03.01.2023 tarihli duruşma tarihi taraflarına usulen uygun şekilde bildirilmediğini, izah edilen sebeplerle Sakarya 3. Asliye Hukuk mahkemesi'nin ara kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yeniden karar vermek üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz kararının itiraz üzerine kaldırılması kararının istinafı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Somut dosyada; davacının talebi üzerine mahkemece 2.12.2022 tarihli ara kararla ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara karşı davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine mahkemece 3.1.2023 tarihli ara kararla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
İhtiyati haciz müessesesi İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup İİK'nın 257 maddesine göre ihtiyati hacze karar verilebilmesi için alacağın para alacağı olması ve rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş olması gerekir. Bunun yanında, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati hacze karar verilebilmesi, borçlunun muayyen yerleşim yeri olmaması ve taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanması yahut kaçması ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması şartına bağlıdır. Yine İİK'nın 258. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz talep eden taraf, dilekçesinde alacağı ve ihtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat edecek delilleri göstermek zorundadır. Görüldüğü üzere İİK'da ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için haklılığın tereddütsüz şekilde ispatı şartı aranmamakta, yaklaşık olarak ispat yeterli görülmektedir.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın geçersiz taşınmaz satışı nedeniyle ödenen bedelin iadesine ilişkin itirazın iptali davası olduğu, her ne kadar taşınmaz satışına ilişkin dava dışı şirketle davacı arasında sözleşme yapılmışsa da aynı konulu 13.9.2021 tarihli adi yazılı sözleşmenin bizzat davacı ile davalı arasında yapıldığı, davalı tarafından davacıya şahsen çekilen 22.10.2021 tarihli noterlik ihtarı ile sözleşmeden kaynaklı edimlerin ifasının talep edildiği, dosyada mevcut ödeme dekontlarında ödemelerin davalının şahsi hesabına yapıldığı hususları gözetildiğinde davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir yaklaşık ispat koşulunun ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin diğer yasal koşulların oluştuğu, teminat miktarının mahkemesince yargılama sırasında eksiltilip arttırılabileceğinin tabii olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece ihtiyati haciz isteminin reddi kararı isabetsiz olup, % 20 teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair karar verilmelidir.
Açıklanan nedenlerle; davacı tarafın istinaf talebi yerinde görülmekle yukarıda belirtilen nedenlerle yerel mahkemenin kararı yerinde olmadığından HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile;
1-SAKARYA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 2022/655 E sayılı 03/01/2023 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA, yeniden hüküm kurulmasına,
Talebin KABULÜ ile; 1.593.425,64 TL alacak miktarının % 20'si tutarındaki teminatın (nakit veya teminat mektubu) mahkeme veznesine depo edilmesi mukabilinde borçlu E.K.'ın menkul ve gayrimenkul malları ile 3. Kişiler üzerindeki hak ve alacakları üzerine borca yetecek miktarla sınırlı kalmak kaydıyla İcra İflas Kanunu'nun 257. Maddesi uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
2-Karara ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
3-Peşin istinaf ilam harcının talebi halinde başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderleri ile ödenen başvuru harcının mahkemece verilecek nihai kararda nazara alınmasına,
5-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
*
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE KATİP