İMZAYA İTİRAZ-İCRA İNKAR TAZMİNATI-PARA CEZASI-SENET ÜZERİNDEKİ İMZANIN BORÇLUYA AİDİYETİNİN KESİN OLARAK TESPİTİNİN GEREKTİĞİ-BİLİRKİŞİ RAPORUNDA İMZANIN BORÇLUYA AİDİYETİNİN KATİ OLARAK TESPİT EDİLEMEDİĞİ- TAZMİNAT VE PARA CEZASINA HÜKMEDİLEMEYECEĞİ-
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/456
KARAR NO : 2022/890
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA 3. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2021
NUMARASI : 2019/62 Esas 2021/90 Karar
DAVACI :
DAVALI (İstinaf eden):
VEKİLİ : Av. İBRAHİM ADIYAMAN
DAVANIN KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)
KARAR TARİHİ :18/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :18/05/2022
Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden E. vekili tarafından Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9551 esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ve kendisinin alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını belirterek Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9551 esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER:
Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9551 esas sayılı dosyası.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:
Mahkemece; mahkemece davacının imza örnekleri alınarak ilgili yerlerden tatbike medar imza örnekleri asılları getirtildiği ve dosya imza incelemesi yaptırılmak üzere bilirkişiye tevdi edildiği, Uzman bilirkişinin18/06/2020 tarihli uzmanlık raporunda, takibe konu senetteki imzanın S.' ın eli ürünü olup olmadığının bu aşamada söylenemeyeceğini kanaati bildirir raporu sunmuş olduğu görülmesi üzerine dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevki sağlandığı, kurumun 31/08/2020 tarihli raporunda "İnceleme konusu senette borçlu bölümünde bulunan alt taraftaki 2 adet basit tersimli imzalar ile S.'ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel S.'ın eli ürünü olmadığı hususlarını" bildirildiği, davalının iddiasını ispatlayamadığı, itiraza konu imzanın borçlunun eli ürünü olmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiğinden borçlunun imzaya itirazının kabulü ile Sakarya 2.İcra Müdürlüğü'nün 2019/9551 esas sayılı takibin davacı yönünden durdurulmasına, davalının takip konusu alacağın %20'si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu kararda taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil eden icra inkar tazminatına hükmedilmesi sebebiyle 06/04/2021 tarihli kararın usulden bozulması gerektiğini, dosyada yargılama esnasında Adli Bilimler Uzmanı M.'dan alınan bilirkişi raporunda da kesin bir kanaat bildirilmediğinden ve grafoloji uzmanı olmadığından dosyanın Adli Tıp Kurumuna tevdiini talep ettiklerini, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nce de alınan rapor kesin kanaat bildirmemekte olduğunu, yerel mahkemece itiraza konu imzanın borçlunun eli ürünü olmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiğinden şeklinde gerekçelendirilerek, borçlunun imzaya itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, kesin kanaat bildirilmemesine rağmen ihtimale dayalı raporlarla senet üzerindeki imzanın davacının el ürünü olmadığının kabulü de hatalı olduğunu, dosyanın uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi gerektiğinden kararın bu yönden de bozulması gerektiğini bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK'nun 170. maddesi uyarınca imzaya ve İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca ve faiz oranına itirazdır.
Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9551 Esas sayılı dosyası celp edilmiştir. İcra dosyası incelendiğinde; alacaklı E. vekili Av. İbrahim Adıyaman tarafından borçlu S. ve A. aleyhine 13/10/2019 tarihinde toplam 150.390,68 TL miktarında ödeme emri ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya S.'a 19/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK'nun 170. maddesinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraz düzenlenmiştir. Maddenin üçüncü fıkrasında "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir..." düzenlemesi bulunmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince dosya kapsamında aldırılan 12/06/2020 tarihli grafolog bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi'nin 31/08/2020 tarihli raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.
Grofoloji uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen 12/06/2020 tarihli rapor ile, takibe konu senetteki imzanın S.' ın eli ürünü olup olmadığının bu aşamada söylenemeyeceği bildirilmiştir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi'nin 31/08/2020 tarihli raporunda, "İnceleme konusu senette borçlu bölümünde bulunan alt taraftaki 2 adet basit tersimli imzalar ile S.'ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel S.'ın eli ürünü olmadığı..." rapor edilmiştir.
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK'nun 26/04/2006 tarih ve 2006/12-259 E.-2006/231 K. sayılı kararı), (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2019/5272 Esas 2020/2821 Karar sayılı kararı)
Aldırılan bilirkişi raporları ile bonodaki imzanın borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlanamadığı gibi, alacaklı vekilinin kendisine verilen kesin sürede yeniden yapılacak bilirkişi incelemesi için gerekli delil avansını dosyaya yatırmadığı, verilen kesin sürenin usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür.
O halde, itiraza konu imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden mahkemece, borçlunun imzaya itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi yerinde ise de, imzanın borçluya aidiyetinin kati olarak tespit edilememesi nedeniyle İİK’nun 170/3. Maddesine göre alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olduğundan İlk Derece Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-2. Maddesi gereğince kaldırılmasına ve esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)-Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜ İLE, Sakarya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/62 esas 2021/90 karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA
B)-Esasa ilişkin aşağıdaki şekilde yeni hüküm tesisine;
1-Davanın KABULÜ İLE, Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9551 esas sayılı takip dosyası üzerinden yürütülen takibin davacı yönünden DURDURULMASINA,
2-Şartları oluşmadığından davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Hüküm tarihi itibari ile alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 64,80 TL harç, 222,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 286,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK'nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)-İstinaf yargılaması yönünden;
1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
2-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf başvuru gideri ile 122,00 TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 342,70 TL'nin takdiren 1/2'sine tekabül eden 171,35 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK'nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğ edilmesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere, başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere TEMYİZ yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi.18/05/2022